Günümüz bilimi net olarak, gezegenimizin hayal edebileceğimizin üstünde bir karmaşıklığa sahip olduğunu gösteriyor. Onu kontrol etmeye çalışmak kendimizi kontrol etmeye çalışmaktan daha zor. Küresel iklim değişikliği karşısında jeomühendislik projeleri üretmeye kalkmak bir kez daha insanlığın kibirinin bir göstergesi. Ne zaman sosyal ve teknolojik açıdan temkinlilik prensibini unutup haddimizi bilmesek insanlığın başına felaketler açıyor, acılara neden oluyoruz. Güç sahiplerinin etkisinde gezegenimizin ısınmasına neden olan fosil yakıt ve yetersiz tarım teknolojilerinin günümüz bilimi tarafından üretildiğini unutmayalım. Şimdi de aynı mükemmel beyin gücü, toplumu ve insanlığın gezegenle ilişkisini dönüştürecek bilim ve teknolojiler geliştirmek yerine gezegeni değiştirmek üzere yönlendirilmekte. Jeomühendislik projelerinin ısımnanın önüne geçebileceği henüz bilinmiyor ve gezegene olası etkileri ısınmanın dahi üstüne çıkabilir.
Halbuki sera gazı salımlarını 1990 yılı seviyesinin yarısına çekecek her türlü teknolojiye sahibiz. Üstelik bu dönüşümü daha da az maliyetle yapabiliyoruz. Bunun yöntemi Greenpeace ve Avrupa Yenilenebilir Enerji Konseyi(EREC) tarafından hazırlanan Enerji Devrimi Raporu'nda bilimsel olarak ortaya konmuş durumda. Mevcut ve işlediği kanıtlanmış teknolojiler teknolojileri kullanmak yerine başka ve çok daha tehlikeli projelerle ortaya çıkmak doğa ile barışı sağlayacak toplumsal dönüşüm mücadelesine karşı bir başka cephe açıyor. Bu durum gezegeni ve insanlığı kurtarmak yerine sorunu daha da kökleştiriyor ve çözümü zorlaştırıyor. Biliminsanları, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) de gösterdiği gibi değişim ve dönüşümün öncüsü olabilirler. Birer Dr. Frankenstein veya Dr. Strangelove olarak anılmak ve gezegenin yokoluşunun nedenleri arasına katılmak yerine doğa ile uyumlu, alçakgönüllü teknolojilerin gelişimi, ucuzlaması ve yaygınlaşması için çalışabilirler. Mevcut teknolojiler gezegeni kurtarmaya yetse dahi bunun daha da kolaylaştırılması için yapılması gereken, yaygın enerji sistemlerinin özellikle fotovoltaik güneş ve ısıl güneş enerjisi sistemlerinin üretiminin kolaylaştırılması ve ürünlerinin maliyetinin azaltılması; jeotermal, rüzgar ve dalga enerjilerinin yaygınlaştırılması. Ancak belki de en önemlisi enerji verimliliğine, yani tasarrufa yönelik araştırmaların hızlandırılması. Bu arada sosyal ve politik bilimler insan süreçlerini analizin yanında, politik ve sosyal dönüşümü gerçekleştirecek araçların geliştirilmesi ve uygulanması konusuna ağırlık verebilirler. Gezegeni ancak sorumluluk alarak ve doğaya karşı değil, doğa ile uyumlu olarak kurtarabiliriz.
NOT: Yazı, Çevrebilimci Dr. Uygar Özesmi tarafından kaleme alınmıştır.
12 Mart 2010 Cuma
Doğaya karşı jeomühendislik
Etiketler:
doğa,
greenpeace,
jeomühendislik,
küresel ısınma,
uygar özesmi,
yenilenebilir enerji
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder